Ülser Mevsimi
Kesin nedeni bilinmemekle birlikte, ülserlerin, mevsim geçişlerinde ve en çok bahar aylarında görüldüğü, çok eski yıllardan beri görülen ve inanılan bir durumdur. Biz hekimler, bu dönemlerde sık mide veya onikiparmak bağırsağı ülseri teşhisi koyduğumuzda, “ülser mevsimi başladı” diye yorum yaparız. Nedeni; iklim değişikliğine vücudun tam uyum sağlayamaması, çiğ sebze ve meyvenin, bahar ayında daha fazla tüketilmesi, baharda duygusal ve ruhsal dalgalanmaların oluşturduğu stres ve asit fazlalığı gibi sebepler düşünülebilir. Kesin nedeni ise bilinmiyor.
O zaman, nedir bu ülser? Ülser kelimesini kabaca “yara” olarak tanımlayabiliriz. Biz burada sadece ”mide” ve “on iki parmak bağırsağı” ülserlerinden bahsedeceğiz. Mide ve on iki parmak bağırsağının iç yüzeyini döşeyen örtünün en az 5 mm genişlikte, derin yaralarıdır. Temel sebep bu örtüyü koruyan faktörler ile bozan sebepler arasındaki dengenin bozulmasıdır. Nedir bu sebepler?
Günümüzde ülser oluşumunda ve tekrarlamasında en çok sorumlu tutulan “Helikobakter Pilori” denilen ve mide iç örtüsünde yaşayan aside dirençli bir bakteri ve “NSAI” denilen aspirin ve benzeri ağrı kesicilerin yol açtığı ülserlerdir.
Karnın üst tarafında bulunan ağrı en sık rastlanan yakınmadır. On iki parmak bağırsağı ülserinde genellikle yemek ile geçen bir ağrı söz konusudur. On iki parmak ülserinde daha belirgin olmak üzere mide ülserinde de geceleri uykudan uyandıran ağrı söz konusu olabilir. Mide ülserinde iştahsızlık ve kilo kaybı olabilir. Ülserli hastalarda bazen hazımsızlık, şişkinlik, yanma, bulantı gibi belirtiler eşlik edebilir. Ülser kanaması olur ise, kahve telvesi gibi kusma veya siyah dışkı görülebilir. Ülser delinmesi olur ise ani çok şiddetli ağrı oluşur. Ülsere bağlı on iki parmak bağırsağının daralması olur ise kusma, kilo kaybı olabilir.
Kesin teşhis, yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının incelenmesini sağlayan geliştirilmiş video endoskopi sistemleridir. Bunlarla HD kalitesinde görüntü elde edilip, gereken durumlarda işlem esnasında biyopsi alınabilmektedir. Bu biyopsi örnekleri mide ülserlerinde kanser tanısının ayırt edilebilmesini sağlamasının yanında, gastrite ait detaylar ve H. Pilori varlığı gösterilebilir. Ayrıca mide mukozasından alınan parça ile H. Piloriye ait direkt test de yapılabilmektedir. Ayrıca aktif kanayan ülserlere, bu işlem esnasında kanamayı durdurucu ilave girişimler yapılabilmektedir. Ağızdan ilaç içilerek çekilen ve eski yıllarda sık kullanılan mide grafilerine, nadiren ihtiyaç duyulabilir.
H. Pilori için de biyopsi yapılmadan uygulanabilecek testler de bulunmaktadır. Üre-nefes testi, kan veya dışkıda yapılan bazı testler bunlardan bazılarıdır.
Ülserli hastaların beslenmesinde bazı gıdalara dikkat etmesi gerekmektedir. Kabaca bazı dokunacak gıdaları sıralayacak olursak; bütün asitli içecekler (gazoz, kola…), çay kahve, kakao, yağda kızarmış yiyecekler (etler, sebzeler, tatlılar), baharatlı yiyecekler, baklagiller, bulgur, mısır, turşu, salçalı ve sirkeli gıdalar, tahin-pekmez, tahin helvası, asitli meyveler)
Ülser tedavisinde, ülsere yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması gerekir. Bu nedenle doktorunuzun önerileri ve tercih ettiği ilaç tedavisi için; genel önlemlerin yanı sıra, var ise H. Pilori enfeksiyonu tedavi edilir. NSAI (aspirin ve benzeri benzeri ağrı kesici, iltihap giderici) ilaçlar ilaçlar kesilir veya mideye zarar vermeyenler ile değiştirilir. Asit azaltıcı veya mukoza koruyucu ilaçlar verilir.
Helikobakter tedavisi için, genellikle; iki farklı antibiyotik ve ülser ilaçları ile (PPI) olan, “üçlü tedavi”, 14 gün uygulanır.
İlaçlarla tedavi olmayan, ya da kanama, darlık, delinme gibi komplikasyon gelişen hastalarda cerrahi tedavi gerekir.
Önemli olan; erken teşhis ile, komplikasyonlar oluşmadan, ülseri tedavi etmektir.